EVİN / Casa dell'Arte

Geriye Dönme

Bebek

Ilgaz Gürün, İsimsiz, 2025 / Geriye DönmeIlgaz Gürün, İsimsiz, 2025

EVİN ve Casa dell’Arte arasındaki uzun soluklu işbirliğinin üçüncü halkası olan sergi Rahmi Aksungur, Setenay Alpsoy, Kader Genç, Hakan Gürsoytrak, Ilgaz Gürün, Temür Köran, Emin Turan, Devin Oktar Yalkın ve Mehmet Sinan Yücel’in yapıtlarını Casa dell’Arte Bodrum’da bir araya getiriyor. İki köklü kurumun ortak hafızasından beslenen ve yeni kuşakların kurduğu bağlarla güçlenen sergi aynı zamanda, EVİN’in 2025 - 2026 sezonu boyunca kutlayacağı 30. yılına eşlik eden projeler dizisinin ilk adımı olma niteliğini taşıyor. 

Serginin kavramsal çerçevesine çift anlamlı bir katman kazandıran “Geriye Dönme” başlığı, geriye dönmek eylemiyle mekânsal ve duygusal bir hatırlamaya işaret ederken bir yandan da zaman içinde geri dönüşün mümkün olmadığını, geçmişle ancak bugünün deneyim ve bakış açısıyla bağ kurabileceğimizi vurguluyor. Sergi, bu karşılaşmanın sunduğu çoğul anlamlar üzerinden, hatırlama ve dönüşün imkânlarını birlikte düşünmeye çağırıyor.

 

 

 

 

Zilberman Istanbul

Genç Yeni Farklı 2025

Beyoğlu

 / Genç Yeni Farklı 2025

Galerinin açık çağrı yoluyla genç sanatçılara yönelik olarak 14.sünü gerçekleştirdiği sergi projesinde eserler bu yıl, Yapı Kredi Müzesi Direktörü ve küratör Burcu Çimen, küratör Ulya Soley, sanatçı Sena Başöz, Zilberman Berlin Galeri Direktörü Lotte Laub,​​​ ve Zilberman Berlin Program Yöneticisi Ece Ateş’ten oluşan seçici kurul tarafından değerlendirildi.

Buna göre serginin 2025 edisyonunda Anet Sandra Açıkgöz, Şahsenem Altıparmak, Ahmet Dündar, Yasemin Erturan, Merve Karakoç, Deniz Zaide Korkmaz, Ezgi Lemur, Anıl Önen, Yeşim Özkan, Dilan Perişan, Şahmaran ve Begüm Yıldırım çalışmaları yer alıyor.

 

 

Salt Galata

Karanlık Dünya / Mike Bode&Caner Yalçın

Karaköy

Karanlık Dünya (1953) filminden bir kare, Atadeniz Film / Karanlık Dünya / Mike Bode&Caner YalçınKaranlık Dünya (1953) filminden bir kare, Atadeniz Film

Mike Bode ile Caner Yalçın’ın uzun soluklu araştırmasına dayanan sergi, Metin Erksan’ın yönettiği ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun senaryosunu yazdığı aynı adlı filmin yapım aşamasından itibaren karmaşıklaşmaya başlayan hikâyesini 1950’ler Türkiye’sinin kültürel iklimi içerisinde inceliyor.

Sergi değiştirilmiş versiyonlar, tartışmalar, söylentiler, çelişen tanıklıklar ve arşiv malzemeleriyle birçok soruyu gündeme getirerek Aşık Veysel'in hayatını anlatan filmin etrafında gelişen anlatılara bakıyor.

.artSümer

Yaz Bahçesi

Beyoğlu

Onur Gülfidan, End of my Rainbow / Yaz BahçesiOnur Gülfidan, End of my Rainbow

Onur Gülfidan, Gözde İlkin, CANAN, Eymen Aktel, Cansu Çakar, Merve Çanakçı ve Serkan Demir’in eserlerinin yer aldığı sergi, bir yaz bahçesi fikri etrafında şekilleniyor. Bu bahçe, aynı madalyonun iki yüzünü barındırıyor ve hem bir ütopya hem de bir distopya olarak karşımıza çıkıyor.

Sergi yemyeşil bir bahçe imgesine eşlik eden haz, neşe ve huzur duygularını sorgularken bu imgenin ideal olmayan, hatta çoğu zaman hayal kırıklığına uğratan gerçekçi yanlarına da dikkatimizi çekiyor. 

 

 

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü

Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu

Beyoğlu

Arif Hikmet Koyunoğlu deli pozunda, İşgal İstanbul'unda hapisten çıktığı günlerde 1920-1921 / Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet KoyunoğluArif Hikmet Koyunoğlu deli pozunda, İşgal İstanbul'unda hapisten çıktığı günlerde 1920-1921

Cumhuriyetin ilk yıllarının özgün simalarından ve önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu’nu odağına alan “Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu 1893 - 1982” başlığını taşıyor. 

Koyunoğlu’nun erken 20. yüzyılda çektiği fotoğraflar aracılığıyla hem yaşam öyküsünü hem de dönemin mimari ve toplumsal dönüşümünü gözler önüne seren sergide, Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ndeki öğrencilik yıllarından Erzurum’daki askerlik dönemine, Yeraltı Fotoğrafhanesi’ndeki çalışmalarından farklı kentlerdeki gözlemlerine kadar geniş bir görsel arşiv yer alıyor.

 

Arter

Basınç Altında Suyun Üstünde

Beyoğlu

Cinthia Marcelle ve Jean Meeran, Capa Morada (Şeyler ve İnsanlar serisinden), 2023 / Basınç Altında Suyun ÜstündeCinthia Marcelle ve Jean Meeran, Capa Morada (Şeyler ve İnsanlar serisinden), 2023

Çevresel felaketler, uluslararası çatışmalar, göç ve ekonomik istikrarsızlığın hüküm sürdüğü günümüze dair belirsizliklerin ve sosyal adaletsizliklerin yarattığı kaygıları merkezine alan sergi, 15 sanatçının resim, heykel ve fotoğraf gibi farklı mecralarda ürettiği toplam 33 yapıtı bir araya getiriyor.

Zorlu toplumsal koşulların ve üst üste binen krizlerin bireyler üzerindeki etkilerini irdeleyen sergi, sanatın olanaklarıyla bu bağlamda biçimlendirilmiş soru ve önerilere odaklanıyor. Serginin küratörlüğünü Nilüfer Şaşmazer üstleniyor.

Anna Laudel Gallery

Kaldırımın Bittiği Nokta / Anlaşıldığın Yerde

Beyoğlu

Anlaşıldığın Yerde sergisi, Hanefi Yeter, Anlaşılmak, 2023 /  Kaldırımın Bittiği Nokta / Anlaşıldığın YerdeAnlaşıldığın Yerde sergisi, Hanefi Yeter, Anlaşılmak, 2023

Galeri, yaz boyunca iki katında iki ayrı karma sergiye yer veriyor. “Kaldırımın Bittiği Nokta” başlıklı sergi, ziyaretçileri şehirle ve sokakla kurduğumuz bağı yeniden düşünmeye davet ediyor. Lennart Brede, Ramazan Can, Tuğçe Diri, Bilal Hakan Karakaya, Ardan Özmenoğlu, Daniele Sigalot, Cem Sonel ve Serpil Yeter’in eserlerini bir araya getiren seçkide sanatçılar, sokağın ve şehrin farklı noktalarından ilham alarak detaylarda saklı hikâyeleri çeşitli tekniklerle yeniden yorumluyor. 

“Anlaşıldığın Yerde” sergisi ise çiçeklenme teması etrafında dönüşüme odaklanıyor. İlhamını anonim bir söz olan “İnsan, anladığı ve anlaşıldığı insanda çiçek açar” ifadesinden alan sergi, nesnelerin deneyimlediği değişimlerin, görünmeyen potansiyelin ve zamana yayılan bir dönüşümün izlerini taşıyor. Sergi Ramazan Can, Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Bilal Hakan Karakaya, Ekin Su Koç, Ardan Özmenoğlu, Özlem Yenigül ve Hanefi Yeter’in eserlerini bir araya getiriyor.

 

 

 

 

 

İMALAT-HANE

TunState / Aslı Çavuşoğlu

Nilüfer

Aslı Çavuşoğlu, Çift pozlama serisinden, 2025 / TunState / Aslı ÇavuşoğluAslı Çavuşoğlu, Çift pozlama serisinden, 2025

Sanatçının uzun yıllardır geliştirdiği anlatı dünyasını besleyen bu yeni sergi, sadece bir üretim pratiği değil; aynı zamanda bozulma, bekleme, direnç ve dönüşüm kavramlarını ele alan canlı bir ekosistem olarak kurgulanıyor. İlk olarak 2022 yılında Torino’daki Barriera’da gösterilen ve ardından 2023’te Meksika’daki Museo Jumex’te farklı işlerle genişleyen sergi, sanatçının geçmiş işleriyle kurduğu diyaloğu sürdürerek, geleceğe dair yeni bir sorgulama alanı açıyor.

Çavuşoğlu’nun sergideki üretimleri, 2018 yılında Meksika’da karşılaştığı bursera fagaroides adlı ağacın kabuklarıyla başlayan bir sürece dayanıyor. Bu ağacın kabukları, sanatçının elinde zamanın izini taşıyan hassas birer nesneye dönüşüyor. Sergide, bu doğal malzemenin el yapımı kâğıda evrilerek dönüştüğü eserler; mikroskobik bir canlı olan Tardigrad’ın biyolojik dönüşümüyle paralel bir görsel ve kavramsal karşılık sunuyor.

 

Yapı Kredi Kültür Sanat

Bir Arada

Beyoğlu

İlhan Sayın, Kuşlar Kitabı 3, 2025, Fotoğraf: Koray Şentürk / Bir Aradaİlhan Sayın, Kuşlar Kitabı 3, 2025, Fotoğraf: Koray Şentürk

İkincisi düzenlenen “Bir Arada” sergi dizisinde bu kez 90’lardan bu yana üreten ve aynı kuşaktan İstanbullu iki sanatçı Fulya Çetin “Gündüz Rüyaları”, İlhan Sayın “Geyikli Gece” isimli sergileriyle yer alıyor. 

Sergileme yöntemi Yapı Kredi Galeri’nin mimarisinden yola çıkılarak geliştirilen dizide, kişisel ve ikili sergileme yolları kesişiyor. Sanatsal yaklaşımları benzerlik taşıyan sanatçıların çalışmalarına birlikte bakma alanı açan “Bir Arada” bu defa insanın doğa, kent ve insanla kurduğu karmaşık ilişki ağları üzerine düşünüyor. 

İlhan Sayın, adını Turgut Uyar’ın Geyikli Gece şiirinden alan sergisinde doğanın direnişine, zamanın geçiciliğine ve mimariye yoğunlaşırken Fulya Çetin kadın ve doğanın varoluş mücadelesindeki ortaklığını vurguluyor.

Serginin küratörlüğünü Didem Yazıcı, asistan küratörlüğünü Zehra Begüm Kışla üstleniyor.

Hara

Tarihin Neresindeyiz?

Sarıyer

 / Tarihin Neresindeyiz?

Farklı alanlardan gelen ve bugüne kadar takı üretmemiş 17 sanatçının kendi metodlarını bir tür zanaat pratiğine dönüştürme çabası olarak karşımıza çıkan sergi, takı tasarımı çerçevesinde bilgiyi, sembolü, kültürel ve sosyal ifadeyi bir araya getiriyor.

“Zanaat”, “Ritüel” ve “Dönüşüm” başlıkları altında üç farklı odağı olan sergide “Zanaat” bölümü, ağırlıklı olarak üretim temelli yolları arayan sanatçıların işlerinin olduğu yer olarak tanımlanıyor. “Dönüşüm” bölümü, takının bir madde ya da fikri yeniden tanımladığı işlere alan açıyor. “Ritüel” bölümündeki işlerse, takı için bugüne ait törensel görevler bulmayı amaçlıyor. Ziyaretçileri tasarımların ait olduğu kategorileri ve bu kategorilerin kesişim noktalarını keşfetmeye davet eden serginin küratörlüğünü Onur Karaoğlu üstleniyor.

 

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi

Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Muallâ

Altındağ

Fikret Muallâ, Au Marche, 1957 / Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret MuallâFikret Muallâ, Au Marche, 1957

Hancan Sanat Koleksiyonu’nda yer alan Fikret Muallâ eserlerini, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi ve Bor Sanat işbirliğiyle izleyicilerin ilgisine sunan serginin küratörlüğünü Ebru Nalan Sülün üstleniyor.

Sanatçının farklı dönemlerine ait eskizlerin ve guaj çalışmalarının yer aldığı sergi, tarih anlatıcılığı ve eleştiri metinleri yoluyla hem geçmişi hatırlatmayı hem de yazılı arşiv aracılığıyla Muallâ’nın yaşamına dair dönemsel bir analiz yapmayı hedefliyor.

Arter

Heykel Olma Teşebbüsü / Franz Erhard Walther

Beyoğlu

Franz Erhard Walther, Heykel Olma Teşebbüsü, 1958, Franz Erhard Walther Foundation Koleksiyonu / Heykel Olma Teşebbüsü / Franz Erhard WaltherFranz Erhard Walther, Heykel Olma Teşebbüsü, 1958, Franz Erhard Walther Foundation Koleksiyonu

Sanatçının 1958 tarihli aynı isimli yapıtından yola çıkan Heykel Olma Teşebbüsü başlıklı sergi, Walther’in uzun soluklu pratiğinde beden, eylem ve heykel arasında ördüğü çok yönlü ilişkilere odaklanıyor. 

Sanatçının 60 yılı aşkın bir zaman dilimine yayılan pratiğinin kavramsal dönüm noktalarını kronolojik olmayan bir güzergâh içerisinde bir araya getiren sergi, farklı dönemlere ait eser grupları arasında dinamik bir diyalog kurmayı amaçlıyor. Serginin küratörlüğünü Selen Ansen üstleniyor.

Meşher

Hikâye İstanbul’da Geçiyor

Beyoğlu

John Frederick Lewis, Kebapçı Dükkânı, Üsküdar 1858 / Hikâye İstanbul’da GeçiyorJohn Frederick Lewis, Kebapçı Dükkânı, Üsküdar 1858

16. yüzyıldan günümüze farklı zamanlarda ve çeşitli edebî türlerde üretilmiş İstanbul temsillerini odağına alan sergi fantastik öykülerden grafik romanlara, bilimkurgudan casusluk hikâyelerine Batı edebiyatının kurmaca yapıtlarındaki İstanbul tahayyüllerini inceliyor. Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabın merkezde olduğu seçkide yazarlara ait elyazmaları, nadir ilk baskılar ile imzalı ve ithaflı kitaplara farklı kaynaklardan gravür, resim, nota kitapçığı, film, afiş gibi çeşitli yapıtların yanı sıra yayımlanan Türkçe çeviriler ve gazete kupürleri eşlik ediyor.

Edebî türler arasındaki geçişkenliklere, temsillerdeki benzerlik ve karşıtlıklara, devamlılık ve kırılmalara dikkat çeken sergi, kurduğu çok yönlü anlatıyla geçmiş ve bugün, kurmaca ve gerçek, Doğu ve Batı gibi varsayılan ikilikleri yeniden değerlendirmeye çağırıyor. Serginin küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin üstleniyor.

 

Victor Hugo, Les Orientales. Paris: Charles Gosselin ve Hector Bossange, 1829

 

İstiklal Caddesi No: 211

Beyoğlu

Arter

Duvar Çizimi / Can Aytekin

Dolapdere

Can Aytekin, Duvar Çizimi, Fotoğraf: Fırat Rüzgar / Duvar Çizimi / Can AytekinCan Aytekin, Duvar Çizimi, Fotoğraf: Fırat Rüzgar

Sanatçının 2018’de Arter’de gerçekleşen "Boş Ev" başlıklı kişisel sergisinde gösterildikten sonra Arter Koleksiyonu’na dahil edilen Ters Yüz adlı serisinden yola çıkarak tasarladığı Duvar Çizimi, 10 geometrik form temel alınarak oluşturulmuş toplam 33 şekil içeriyor. Bu şekilleri Arter binasının giriş atriumu için mekâna özgü bir kompozisyonda bir araya getiren ve yağlı pastel boyayla doğrudan duvar yüzeyine uygulayan sanatçı, resim ile mekân arasındaki dinamik ilişkiyi üst üste binen, türeyen ve tekrar eden geometrik yapılar üzerinden inceliyor.

Sanatçı, sanat tarihinde ve görsel iletişimde geniş bir çağrışım alanına sahip kırmızı ve yeşil renklerin kullanıldığı yapıt aracılığıyla çizgi, yazı, şekil, tekrar, soyutlama ve temsil gibi meseleleri odağına alıyor.