Sanatorium

Bütün Ahları / Zeyno Pekünlü

Beyoğlu

 / Bütün Ahları / Zeyno Pekünlü

 

Sergi, gündelik hayatta karşılaşılan kısır döngüleri farklı yöntemlerle ele alarak bunları aşmakta kolektif çabaların olasılığına işaret ediyor. 

Sergiye ismini veren 4 kanallı ses kolajı "Bütün Ahları", kolektif hafızada önemli yeri olan bir müzisyenin tüm albümlerindeki ahları toplayarak toplumsal koşulları sergi mekânında yankılıyor. "Mükemmel Döngü" videosu sürekli askıda kalan, bir türlü amacına ulaşamayan beklentilerimize işaret ediyor. "Olasılıklar, Önemler ve Bağlantılar" serisinde sanatçı 20 yıldır katıldığı toplantılarda aldığı notlardan kırptığı çeşitli işaretlerden oluşan baskılar sunuyor. Bir faillik ihtimalini gösteren bu işaretler, önceki çalışmalarda ima edilen toplumsal çıkışsızlık haline karşın ısrarlı ve kolektif çabaları hatırlatıyor.  

 

 

 

 

 

 

 

 

Arter

Prix Pictet Human

Beyoğlu

Michał Łuczak, Madenci, 2017 / Prix Pictet HumanMichał Łuczak, Madenci, 2017

Dünyanın önde gelen fotoğraf ve sürdürülebilirlik ödülü Prix Pictet’nin 10. edisyonu olan Prix Pictet Human, Victoria & Albert Museum’daki ilk sergilenişinden sonra Arter ev sahipliğinde İstanbul’da.

2008 yılında Pictet Group tarafından küresel sürdürülebilirlik gibi hayati bir meseleye fotoğrafın gücünden yararlanarak dikkat çekmek amacıyla kurulan Prix Pictet Ödülü, bugüne kadar sürdürülebilirliğin belirli bir yönüne vurgu yapan 10 farklı tema altında verildi. 

Ödülün 10. döneminde finale kalan 12 seçkin fotoğrafçının yapıtlarına yer veren Prix Pictet Human’da yerli halkların yaşadığı zorluklardan ekonomik süreçlerin çöküşüne, insan yerleşimlerinin izlerinden çete şiddetine, göçe uzanan çeşitli konular belgesel, portre, manzara fotoğrafçılığının yanı sıra ışık ve süreç üzerine farklı denemelerle ele alınıyor.

 

Martch Art Project

İki Dudağın Dediği Olur / Meltem Sarıkaya

Beyoğlu

 / İki Dudağın Dediği Olur / Meltem Sarıkaya

Argo sözlüğünde özellikle kadınların kullandığı bir deyim olup sevilen kadının erkeğe istediğini yaptıracağını anlatmak için kullanılan “iki dudağın dediği olur” ifadesi, kadının sözlerinin baskınlığını vurguladığı gibi, cinsel bir çağrışım da taşıyor. Meltem Sarıkaya’nın pratiğinde öne çıkan karikatürize anlayış Martch Pera'daki sergisinde, kimi zaman söz öbekleri halinde yerleştirmelerin içinde kimi zaman da resim kompozisyonlarında karşımıza çıkıyor.

Martch Art Project, 28 Nisan - 25 Mayıs tarihlerinde Piyalepaşa lokasyonunda ise Cenk Düzyol’un Karamsarlara Müjde başlıklı sergisine ev sahipliği yapıyor.

Art On

Her Şeyin Başladığı Yer / Kerem Giriş

Piyalepaşa

Kerem Giriş / Her Şeyin Başladığı Yer / Kerem GirişKerem Giriş

 

 

Belleğini kaybetmek üzere olan ve tektipleşmeye doğru ilerleyen bir mahalleye yeniden bakma girişiminde bulunan sergide sanatçı, çocukluğunda oynadığı oyunlardan hareketle cam aracılığıyla yeni bir oyun alanı kuruyor. Sanatçının sergideki cam işleri geçirgenliği, kırılganlığı ve yansıtıcılığıyla çok sesliliğe dair bir özlemi işaret ediyor.

 

Galeri Nev İstanbul

Endlessness / Melek Mazıcı

Beyoğlu

Melek Mazıcı, Green Valley, 2023 / Endlessness / Melek MazıcıMelek Mazıcı, Green Valley, 2023

 

Melek Mazıcı’nın son dönem üretimlerini bir araya getiren sergi, çoğunlukla kâğıt ve tuval üzerine çalışan sanatçının zengin bir form, renk ve ışık kullanımıyla bilinen eserleri, kendi zihnindeki imgeleri izleyicilerin deneyim ve duygularıyla buluşturmasına imkân veriyor.

 

Arter

Göründüğü Gibi / Şakir Gökçebağ

Beyoğlu

Şakir Gökçebağ, Doğaçlama, 2016 [2024] / Göründüğü Gibi / Şakir GökçebağŞakir Gökçebağ, Doğaçlama, 2016 [2024]

Şakir Gökçebağ’ın sıradan nesneleri ve tanıdık görüntüleri biçimsel manipülasyonlar yoluyla sıradışı hâle getirme yöntemlerine toplu bir bakış sunan sergi, sanatçının farklı zaman aralıklarında ürettiği yerleştirme, heykel ve fotoğraflarını Arter’deki galeri mekânı için yeniden boyutlandırıp yorumladığı biçimiyle bir araya getiriyor. Serginin küratörlüğünü Emre Baykal üstleniyor.

.artSümer

Terra Nullius: Yerçekiminin Hasadı / Deniz Üster

Beyoğlu

Deniz Üster, Ortaya Çıkışın Şiirselliği, 2023 / Terra Nullius: Yerçekiminin Hasadı / Deniz ÜsterDeniz Üster, Ortaya Çıkışın Şiirselliği, 2023

İnşaat sektöründe kullanılan malzemeleri geleneksel el sanatları yöntemleriyle birleştirerek özel teknikler geliştiren sanatçı, galerideki bu ilk sergisinde heykellerinde kullanmak amacıyla belirli bir hafızaya sahip bazı özel nesnelerin peşine düşüyor. Ayın yörüngesinde tomurcuklanan bir fidanın yapraklarından Nasa'nın Mars jeolojisine yakınlığı sebebiyle numune olarak örneklediği dünya taşlarına kadar uzanan bu nesneler katmanlanarak sanatçının öykülemesine eklemleniyor.

 

 

 

Ferda Art Platform

Hafif Metal / Seydi Murat Koç

Şişli

Seydi Murat Koç, Mutasyon Serisi III, 2024 / Hafif Metal / Seydi Murat KoçSeydi Murat Koç, Mutasyon Serisi III, 2024

 

Seydi Murat Koç'un galeri mekânının ana salonunda yer alan sergisi doğa ile insan arasındaki ilişkiyi merkezine alarak doğanın bir parçası mı, yoksa üzerinde mi olduğumuzu sorgulatan bir bakış açısı sunuyor. Sanatçı, metal plakalar üzerindeki resimler ve üç boyutlu heykeller aracılığıyla kültürel ve ontolojik soruları ele alırken izleyiciyi çevremizdeki yaşam formları ve insan uygarlığı arasındaki bağlantıları düşünmeye davet ediyor. Serginin küratörlüğünü Prof. Dr. Marcus Graf üstleniyor.

Aynı tarihlerde Proje Alanı'nda ise Nisan Talaz'ın seramik çalışmalarından oluşan Bilinmeyen Bir Yer adlı sergisi yer alıyor.

Maçka Cad. Ralli Apt. 

37/7 K:5 Teşvikiye 

The Pill

Yağmurun Riski / Cem Örgen

Fatih

Cem Örgen, Open Surgery, 2024 / Yağmurun Riski / Cem ÖrgenCem Örgen, Open Surgery, 2024

 

Suyun, arzunun, kalp kırıklığının ve üretim süreçlerinin iç içe geçmiş maddeselliklerini, heykel, çizim, asamblaj, metin ve sesi kapsayan, aynı anda hem organik hem de yapay görünen bir dizi beden-olarak-iş aracılığıyla araştıran serginin temelinde meteorolojik bir olasılık yatıyor.

Arzu, kalp kırıklığı ve travma bedensel sıvılar aracılığıyla kendini gösterirken atmosferik dönüşümler, biyolojik bedenler, endüstriyel süreçler ve optik cihazlar yağmur yağdırmanın ya da dikkati dağılmış, dopamin bağımlısı bir ortamda anlık bir odak yaratmanın eşiğinde duran duyarlı özneler haline geliyor.

Pilot Galeri

Bildiğimiz Dünyanın Sonu / Uğur Cinel

Sıraselviler

Uğur Cinel, Branch No:1, 2023 / Bildiğimiz Dünyanın Sonu / Uğur CinelUğur Cinel, Branch No:1, 2023

 

Zeytin ağaçları aracılığıyla yarattığı gelecek tasvirinde insanlığın ve dünyanın sonuyla ilgili bir öngörüde bulunan sanatçı, Eski Ahit’teki Nuh Tufanı’na referansla mevcut dünyanın son bulacağı bir zaman diliminde zeytin ağaçlarının zarar görmeden yaşamaya devam ederek yeni bir başlangıcın ve umudun sembolü haline geldiği bir dünya tasarlıyor. Sanatçı heykelleri aracılığıyla insanlığın, doğanın ve dünyanın geleceği hakkında derinlemesine düşünmeye ve sorgulamaya davet ediyor.  

Galeri Siyah Beyaz

Sanat Bizim Oyun Alanımız / Ardan Özmenoğlu - Gökhan Tüfekçi

Çankaya

Ardan Özmenoğlu - Gökhan Tüfekçi, Sinirden mi Gıcıklıktan mı? / Sanat Bizim Oyun Alanımız / Ardan Özmenoğlu - Gökhan Tüfekçi Ardan Özmenoğlu - Gökhan Tüfekçi, Sinirden mi Gıcıklıktan mı?

 

40. yılında sanatçı eşleşmelerine yer veren galerinin bu sergideki sanatçı ikilisi Ardan Özmenoğlu ve Gökhan Tüfekçi hem  evrensel hem de Türkiye'deki popüler kültür imgelerini ters yüz ederek farklı bir okuma sunuyor. Kendi zaman ve mekânından kopardıkları imgelerle bir araya getirdikleri kültürel  söylemi, içinde yaşadığımız coğrafyanın masalları ve mitleri üzerinden okuyan sanatçılar imgeleri, deyişleri ve  kavramları bölerek, parçalayarak, ekleyerek, çıkararak, üst üste, yan yana ya da karşı karşıya getirerek çok katmanlı bir dili kuruyor. 

Dirimart Dolapdere

Yukarı Düşenler / Özlem Günyol & Mustafa Kunt

Beyoğlu

The Clock, 2022 / Yukarı Düşenler / Özlem Günyol & Mustafa KuntThe Clock, 2022

 Nesnelerin yeniden yapılandırılmasında çarpıcı bir yaklaşım sergileyen, izleyiciye fiziksellik ve bağlam algısını sorgulatan Özlem Günyol & Mustafa Kunt sanatçı ikilisi Yukarı Düşenler’de gücü simgeleyen öğeleri insan ölçeğine indirgeyerek sergi mekânında bir araya getiriyor. Sergide yer alan yedi yapıt, gücün fiziksel büyüklük ya da yükseklik yoluyla ifadesine mizahi bir bakış açısı getiriyor. Kamusal alan anıtlarını halı, merdiven ya da tırmanma duvarı gibi gündelik yaşam nesnelerine dönüştürüp onları bir oyuncu gibi sergi mekânına taşıyarak izleyiciye yaklaştırıyor ve onlara yorumlama imkânı tanıyor.

 

Versus Art Project

In Hoc Signo Vinces / Larissa Araz

Beyoğlu

Larissa Araz, Capreolus Capreolus Armenius, 2023 / In Hoc Signo Vinces / Larissa ArazLarissa Araz, Capreolus Capreolus Armenius, 2023

 Larissa Araz’ın son 3 yılda ürettiği gravür, çinko, desen, video ve ses gibi farklı mecraları kullanarak ürettiği mekana özgü yerleştirmeleri bir araya getiren sergi, 2005 yılında Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından nesli tükenmekte olan üç hayvan türünün taksonomik isimlerinin değiştirilmesini temel alıyor.

Bu isim değişlikleri sergide Bilim İnsanı, Dil, Hayvanlar ve Avcılar adlı dört ayrı bölümde inceleniyor.

 

Quick Art Space

Troyalı Kadınlar / Benal Dikmen

Ataşehir

 / Troyalı Kadınlar / Benal Dikmen

 

Sanatçının son iki yılda ürettiği resim, ışıklı pano, video gibi farklı türlerde çalışmalarının yer aldığı sergi, Çanakkale’de açılan Troyalı Kadınlar ve Helen’in  İkili Yaşamı sergilerinden yapılan seçki ile Quick Art Space’in mekânı gözetilerek üretilmiş yeni işleri bir araya getiriyor.    

Sergi, mitolojik anlatıları yeniden gündeme getirirken izleyiciyi  içinde olduğumuz zamanı toplumsal cinsiyet perspektifinden irdelemeye davet ediyor. Mitolojik anlatıların günümüzün düşüncelerine, yeni  sanat alanlarına ve tekniklerine göre yeniden yorumlanmaları gerektiğini düşünen sanatçının sergisinde, anonim 19. yüzyıl fotoğraflarını kesip biçerek gerçekleştirdiği ve dijital ortamda yatay bir düzlemde buluştuktan sonra büyük kumaşlara basılan kolajları yer alıyor.

 

 

Zilberman İstanbul

sandalye ile ikinci kez / Zeynep Kayan

Beyoğlu

 / sandalye ile ikinci kez / Zeynep Kayan

 

Zeynep Kayan’ın Rijksakademie misafir sanatçı programı sürecinde ürettiği son dönem işlerini bir araya getiren sergi, sanatçının geçmiş tecrübeleri ziyaret ve tecrübe ederek onlara bir kez daha teşebbüs ettiği tekrar kavramıyla olan yolculuğunu ele alıyor.

Sergi bu anlamda benlik, beden ve insanlık hâline dair temaları tekrarın merceğinden araştıran bir içgörü ve de bir otoportre niteliği taşıyor. 

Kayan’ın uzam, tekrar ve devinime dair sanatsal araştırmaları geleneksel sanat medyumlarının ötesine uzanırken hem varlığın şiirsel boyutlarına, hem de gerçeklik ve algı arasında süregiden ve devamlı olarak dönüşen oyuncu ilişkiye dair anlık bir bakış sunuyor.

 

Arter

GLOSSOLALALA

Beyoğlu

Sergiden görünüm. Fotoğraf: flufoto / GLOSSOLALALASergiden görünüm. Fotoğraf: flufoto

 

Johanna Gustafsson Fürst ile Dilek Winchester’ın bireysel üretimlerini bir araya getiren sergi, iki sanatçının farklı mecraları kullanarak farklı yerlerde ürettikleri eserleri karşılaşma ve müzakere yollarıyla aynı zeminde buluşturuyor.

Tekil sanatsal pratiklerle ortak bir deneyim alanı yaratmanın ve çok sesli birliktelikler inşa etmenin imkânlarını irdeleyen sergi, sanatçıların dil meselesi etrafında kurguladıkları ve dili ses, yazı, beden ve mekânla ilişkilendiren yapıtlarından oluşuyor. Serginin küratörlüğünü Selen Ansen üstleniyor.

Summart Sanat Merkezi

Gölgemdeki Anı(t)lar / Onur Kaymak

Seyrantepe

Sessiz Bekleyiş, 2023 / Gölgemdeki Anı(t)lar / Onur KaymakSessiz Bekleyiş, 2023

 

Son dönemde ürettiği çalışmalarının bir araya geldiği sergide sanatçı, kendi bedensel ve zihinsel etkileşimi üzerinden nesneler ve mekanlara odaklanıyor.

Terk edilmiş, deforme olmuş, parçalanmış mekân ve nesneleri merkezine alan sergi, onları yalnızca denk gelinen ve hızla unutulan imgeler olmaktan öteye taşıyarak bu imgelerin akıbeti üzerine düşündürüyor.

 

Anna Laudel Gallery

Untraditional

Beyoğlu

Ertuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Bring My Flower / UntraditionalErtuğrul Güngör & Faruk Ertekin, Bring My Flower

Çocukluklarını Kütahya’da birlikte geçiren sanatçı ikilisi Ertuğrul Güngör ve Faruk Ertekin, yaşadıkları kentin kültürel hafızasından esinlenerek, seramik sanatını modern tasarım ögeleri ile yeniden yorumluyor. Sanatçılar, seramiğin hassas ve kırılgan doğasına rağmen, edebi ve görsel kültürden günümüze aktarılan güçlü dokuları benimseyerek zıtlıklar arasında bir denge kurmayı hedefliyor.

Erken Cumhuriyet dönemi yağlı boya eserlerinden İznik çinilerine, geleneksel kadın motiflerinden seramik sanatına uzanan geniş bir imgelem havuzundan beslenen Untraditional, modern ve çağdaş figürlerle kurduğu bağlantı ile yeni semantik katmanlar tasarlıyor. Sergideki her bir eser,  iki sanatçının geleneksel sanat anlayışını sorgulayarak ve izleyiciye alışılmışın dışında bir düşünsel deneyim sunuyor.

 

 

 

 

 

Yunt

Görünmeyen Kent

Sultanbeyli

 / Görünmeyen Kent

 

Emre Zeytinoğlu küratörlüğündeki Görünmeyen Kent adlı sergi, kentin iç mekânlarındaki şaşırtıcı eylemleri, nesnelerin değişen anlamları ve kalabalıkları oluşturan her bir kişinin farklı düşünceleri arasındaki çelişkili yaşam biçimlerini yansıtan yapıtları bir araya getiriyor.

Bir şehrin sadece simge hâline gelmiş yapılarıyla ya da meydanlarıyla açıklanamayacağını, bunların dışında kalan yerlerin de oraya dâhil olduğunu anlatan YUNT’un  ilk sergisi Şehir Nerede?'nin devamı niteliğindeki sergi, bir kentin simgesel yapılarının ve meydanlarının inşasında, unuttuğumuz “görünmeyen”in rolüne odaklanıyor. Sergide Kerem Ozan Bayraktar, Mehmet Ali Boran, Volkan Kızıltunç, Nuri Kuzucan, Sinan Logie, Çağla Meknuze ve Derya Ülker’in işleri yer alıyor.

 

 

Arter

Farz Et Ki Sen Yoksun

Dolapdere

Sergiden görünüm, Fotoğraf: Orhan Cem Çetin / Farz Et Ki Sen YoksunSergiden görünüm, Fotoğraf: Orhan Cem Çetin

 

Arter’deki ilk özel koleksiyon sergisi Farz Et Ki Sen Yoksun, sergilenen eser ve nesnelerin çeşitliliği kadar, kapsadığı mecralar ve ilişki kurduğu temalar bakımından da geniş bir yelpazeye yayılıyor. Ömer Hayyam’ın Rubailer’inde yer alan bir dizeden esinle isimlendirilen ve farklı dönemlerde üretilmiş 600’ün üzerinde sanat yapıtı, işlevsel nesne, nadide eser, mobilya ve kitaptan oluşan sergi, bir koleksiyonun yan yana getirmeler aracılığıyla doğurabileceği bağları keşfetmeye davet ediyor. Selen Ansen küratörlüğündeki sergi, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan seçilen eserlerden oluşuyor.

 

 

İstanbul Araştırmaları Enstitüsü

Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923

Beyoğlu

Karelin Mitritch, Müttefik polis devriyesi karikatürü, 1923. Zeynep Çulha Koleksiyonu / Meşgul Şehir: İşgal İstanbul’unda Siyaset ve Gündelik Hayat, 1918–1923Karelin Mitritch, Müttefik polis devriyesi karikatürü, 1923. Zeynep Çulha Koleksiyonu

Cumhuriyet öncesi İstanbul’un işgal yıllarını mercek altına alan sergi, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından İngiliz, Fransız ve İtalyan orduları tarafından işgale uğrayan İstanbul’u yazılı ve görsel arşivlerin ışığında izleyiciye aktarıyor. Kasım 1918 - Ekim 1923 arasında süren işgal; sergide, askeri, sosyal ve kültürel boyutlarıyla ele alınıyor.

Pera Müzesi

Gelecek Hatıraları

Beyoğlu

Aslı Çavuşoğlu, Hem Kök Hem Sap Hem Var Hem Yok, 2023 / Gelecek HatıralarıAslı Çavuşoğlu, Hem Kök Hem Sap Hem Var Hem Yok, 2023

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kütahya Çini ve Seramikleri Koleksiyonu’ndan yola çıkan Gelecek Hatıraları, nesnelerin yardımıyla hatırlananlara odaklanırken güncel yapıtlar aracılığıyla hafıza ile gelecek tahayyülleri arasında kurulan bağları araştırıyor. Küratörlüğünü Ulya Soley’in üstlendiği sergide güncel yapıtlara ilham veren koleksiyondan bir seçki de her bölümle ilişkili olarak sergiye dağılıyor.

Müze, 18 Ağustos'a kadar Tam Yerinden: Panoramik Bakışın Tarihi adlı sergiye de ev sahipliği yapıyor.

Joseph Warnia-Zarzecki, Dolmabahçe Sırtlarında Kır Kahvesi, 20. yüzyıl başı

 

Asmalı Mescit Meşrutiyet Cad.

No 65 Beyoğlu

Meşher

Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar

Beyoğlu

Rudolf Hellgrewe (1860–1935?) Gün Batımında Haliç, y. 1900 / Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan ManzaralarRudolf Hellgrewe (1860–1935?) Gün Batımında Haliç, y. 1900

 Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan çeşitli nadide eserlerden oluşan sergi, İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer alıyor. Serginin küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı üstleniyor.

 

Anonim, Constantinopel [Almanya, y. 1835.] peepshow (izleme kutusu)

 

İstiklal Caddesi No: 211

Beyoğlu